Euro Bölgesi güçlü bir ilk çeyrek büyümesi sergilerken, ABD'de tarifelerin tetiklediği resesyon riski gündemde. Stok yönetimi öne çıkarken büyük ölçekli iflaslarda artış sürüyor.

2 Mayıs 2025

Özet

 
  • 2025’e %0,4 çeyreklik büyüme ile güçlü bir başlangıç yaptı. İspanya, İrlanda ve İtalya’daki performanslar beklentileri aşarken, Almanya ve Fransa geride kaldı.
  • Almanya’da tüketici harcamaları ve yatırımlar sayesinde hafif toparlanma görüldü (%0,2), Fransa’da ise büyüme tüketici ve kamu harcamalarındaki düşüşle zayıf kaldı.
  • Büyüme, ABD’ye yönelik tarifeler öncesi artan ihracatla desteklendi.
  • Ticaret kısıtlamaları ve ABD’de beklenen durgunluk nedeniyle riskler devam ediyor.
  • 2025 yılı için öngörülen büyüme: %0,8.
  • Enflasyondaki düşüşle birlikte ECB’nin Eylül’e kadar politika faizini %1,5’e indirmesi bekleniyor.
 
  • GSYİH hafif düştü (%0,3 çeyrek bazda yıllıklandırılmış), bunun temel nedeni tarifeler öncesi ithalatlardaki %41’lik artış.
  • Tüketici harcamaları ve sanayi yatırımları güçlü kaldı ancak harcamaların ikinci yarıda zayıflaması bekleniyor.
  • Hanehalkı güveni düşük, şirketler yatırım planlarını azaltıyor.
  • 2025’in ikinci yarısında hafif bir durgunluk öngörülüyor.
  • Enflasyon baskılarına rağmen, Fed’in faiz indirimine Ekim ayında temkinli şekilde başlaması bekleniyor.
 
  • Stoklama maliyetli hale geldi; ana tüketici sektörlerinde stoklar genellikle 2–3 aylık ciroya denk geliyor.
  • Savunma ve ulaşım gibi bazı sektörler stok oluştururken, beyaz eşya, otomotiv, tekstil ve ilaç gibi sektörler geri çekiliyor.
  • Depo boşluk oranının %8,5’e çıkması, yeniden yerelleşmeye düşük ilgi olduğunu gösteriyor.
  • Firmalar tarifeleri ertelemek için serbest ticaret bölgeleri ve antrepolar kullanıyor.
 
  • 2025’in ilk çeyreğinde 50 milyon € ciro üzeri 122 büyük şirket iflas etti — 2015’ten bu yana en yüksek çeyreklik sayı.
  • En fazla vaka Batı Avrupa’da (74), en büyük iflaslar ise ABD’de görüldü.
  • En çok etkilenen sektörler: hizmet, perakende ve inşaat.
  • Devam eden ticaret savaşları ve yapısal değişiklikler, tedarikçi ve taşeronlar için domino etkisi riskini artırıyor.

2025 yılının başında Avro Bölgesi ekonomisi güçlü bir ivme yakalayarak büyümeyi hızlandırdı. GSYİH, 2024 4. çeyrekteki %0,2 çeyreklik büyümeden %0,4’e yükselerek yıllık bazda %1,2 oranında artış gösterdi. Bu, piyasa beklentilerinin (%0,2) ve Allianz Research’ün (%0,1) öngörülerinin üzerinde gerçekleşti. Ancak, bu ilk veriler sınırlı ulusal katkılara dayandığından ve sonradan revize edilmeye açık olduğundan temkinli değerlendirilmelidir. Büyük ekonomiler arasında İspanya yeniden güçlü büyüme gösterirken, Almanya, Fransa ve Hollanda gibi çekirdek Avrupa ülkeleri potansiyel büyüme oranlarının gerisinde kaldı.

İrlanda ise %3,2 çeyreklik (yıllık %10,9) büyüme ile açık ara öne çıktı. Avro Bölgesi ekonomisinin yalnızca %4’ünü oluşturmasına rağmen, Q1 büyümesine %36 katkı sağladı. Ancak İrlanda’nın verileri genellikle oynak ve geriye dönük olarak büyük ölçüde revize edildiğinden, İrlanda hariç Avro Bölgesi büyümesi daha ılımlı bir tablo çiziyor.

Avro Bölgesi’nin toplamında talep kaynaklı büyüme verileri henüz açıklanmadı; ancak diğer ülkelerden gelen veriler büyümeye yatırım, tüketim ve önemli ölçüde net ihracatın katkı sağladığını gösteriyor. Bazı ihracatçı ülkeler, ABD tarifeleri yürürlüğe girmeden önce ABD’ye ihracatlarını artırdı. ABD, AB’nin en büyük ihracat pazarı olurken, 2025 Şubat itibarıyla ABD’ye ihracat yıllık bazda %22 arttı. Bu olumlu sürprize rağmen, tarifeler ve küresel ekonomideki yavaşlamanın dış talebi olumsuz etkilemesi nedeniyle 2025 yılı için büyüme tahminimiz %0,8 seviyesinde kalmaya devam ediyor.

Almanya ekonomisi iki yıllık durgunluğun ardından 2025’in ilk çeyreğinde %0,2 oranında büyüdü. Büyüme, güçlü özel tüketim ve yatırımlarla desteklendi. Hanehalkı harcamaları, reel ücretlerdeki artış ve artan tüketici güveni ile yükseldi; yatırımlar ise yeni hükümetin büyümeyi teşvik edici reform beklentileriyle ivme kazandı. Buna rağmen, PMI ve IFO verilerine göre imalat sektörü hala durgunlukta. Hizmetler sektörü ise nispeten dirençli görünse de Nisan ayında zayıflama sinyalleri verdi. 2025 görünümü kırılgan. Planlanan savunma ve altyapı harcamaları büyümeye katkı sağlayacak olsa da, artan tarifeler bu katkıyı dengeleyebilir. Mali teşviklerin büyümeye katkısı sınırlı kalacak (%0,1). 2026’da yapısal reformların hayata geçmesi durumunda büyümenin %1,6’ya toparlanması bekleniyor. Yeni koalisyon, 2027’ye kadar %30 amortisman indirimi, 2028’den itibaren daha düşük kurumlar vergisi, Tedarik Zinciri Yasası'nın kaldırılması ve elektrik maliyetlerinin düşürülmesi gibi teşvikler planlıyor. Ancak bu anlaşma, birçok kişinin beklediği cesur reformlardan uzak.
Fransa GSYİH’si 2025 Q1’de %0,1 oranında büyüdü. Büyüme, zayıf mal tüketimi, inşaat üretimi ve ihracat nedeniyle sınırlı kaldı. Hanehalkı tüketimi sabit kaldı (%0,0), çünkü otomobil alımı teşviklerinin azaltılması ve düşük güven ekonomiyi etkiledi. Kamu harcamalarındaki büyüme de yavaşladı (%0,1). Yatırım tarafında, inşaat %0,8, imalat ürünleri yatırımı %0,5 daraldı. Mal ihracatı %1,2 azaldı; bu da Fransa’nın, ABD tarifelerinden önce sevkiyatları artırmadığını gösteriyor. Kimya ve ilaç sektörlerinde ise stoklar arttı; bu durum zayıf iç/dış talebi veya ihtiyatlı davranışı yansıtabilir. Bu çeyrekte, hizmetler sektörü büyümeye ana katkıyı sağlamaya devam etti (%0,9). 2025 Q2’de anketler karışık sinyaller verse de büyümenin %0,1–%0,2 arasında kalması bekleniyor.
İtalya ekonomisi 2025 Q1’de %0,3 büyüyerek beklentilerin (%0,2) üzerine çıktı. Büyüme ağırlıklı olarak iç talepten geldi; net ticaret ise olumsuz etkide bulundu. Ayrıca, 2024 Q4 verisi de %0,2 olarak yukarı yönlü revize edildi. Ancak tarifelerin etkisiyle ticaret ve yatırım güveni zayıfladı; Nisan ayında hem tüketici hem de iş dünyası güveni son 18 ayın en düşük seviyesine geriledi. Özellikle hizmetler sektöründe güven kaybı daha belirgindi. İstihdam niyeti de azaldı; bu da işsizlik oranındaki düşüş trendinin sona erdiğine işaret ediyor. 2025’in gelecek çeyreklerinde büyümenin %0,1 civarında kalması, daha sonra küresel ticaret görünümünün iyileşmesiyle ivme kazanması bekleniyor.
İspanya, 2025 yılına güçlü girmeye devam etti. GSYİH Q1’de %0,6 büyüdü (beklenti: %0,7), ancak bu son yedi çeyreğin en düşük büyüme hızıydı. Özel tüketim %0,4 arttı, ancak 2024’teki daha güçlü seyrin gerisinde kaldı. Yatırımlar ise %1,1 arttı ve inşaat güçlü katkı sağladı. Tarifeler öncesinde mal ve hizmet ihracatı %1,0, ithalat ise %0,7 arttı. Küresel görünüme rağmen, İspanya 2025 için olumlu konumda. Büyüme taşıması (carryover) %1,7 ile güçlü. ABD’ye olan düşük ihracat bağımlılığı da avantaj sağlıyor. Ancak son yaşanan büyük çaplı elektrik kesintisi, Q2 GSYİH üzerinde %0,05–%0,1 civarında olumsuz etki yaratabilir.

2025’in ilk çeyreğinde, cirosu 50 milyon Euro'nun üzerinde olan büyük şirketlerin iflasları, yeniden yüksek seviyelere ulaştı ve günde birden fazla vaka gerçekleşti. İlk çeyrekte dünya genelinde 122 büyük ölçekli iflas vakası yaşandı. Bu sayı, 2024'ün 4. çeyreğine kıyasla 8 vaka daha az, ancak 2024’ün ilk çeyreğine göre 15 vaka daha fazla ve 2017-2019 pandemi öncesi ortalamasına göre 37 vaka daha yüksek (pandemi öncesi ortalama: 85 vaka).

Bu, 2015 yılında başlattığımız izleme sisteminden bu yana kaydedilen dördüncü en yüksek çeyreklik toplam iflas sayısıdır.

Ayrıca, iflas eden büyük şirketlerin toplam cirosu yıllık bazda %7 artarak 43 milyar Euro’ya ulaştı.
Bu durum, ortalama şirket cirosunu 352 milyon Euro’ya çıkardı; bu da 2024’te gözlemlenen 395 milyon Euro seviyesinin biraz altında kaldı.

Zayıf büyüme ortamı, ekonomik belirsizlik ve farklı sektörlerdeki yapısal dönüşümler göz önünde bulundurulduğunda, büyük iflasların bu yüksek seviyelerde seyretmesi şaşırtıcı değil. Aynı zamanda, bu gelişmeler KOBİ iflaslarında da yukarı yönlü bir ivmeyi tetikliyor.

Kısa vadeli ekonomik ve finansal görünümümüz, bu koşulların devam edebileceğini gösteriyor; özellikle ticaret savaşlarının şiddetinin artması, durumu daha da kötüleştirebilir. Mevcut çeyreklik eğilim devam ederse, 2025 yılı yeni bir rekor yılı olabilir.

Bu ortamda, tedarikçi ve taşeronlar üzerindeki olası domino etkisini dikkatle izlemek büyük önem taşıyor.

Batı Avrupa ve Kuzey Amerika’daki hizmet ve perakende sektörleri, ayrıca Batı Avrupa ve Asya’daki inşaat sektörü, iflaslardan en çok etkilenen alanlar oldu. 2024 yılı ilk çeyreği itibarıyla sektörel dağılım, 2024 geneliyle büyük ölçüde paralellik gösteriyor: En fazla iflas vakası, hizmetlerde (ilk çeyrek: 23 vaka, 2024 toplamı: 86), perakendede (21 ve 63) ve inşaatta (14 ve 64) görüldü.

Bununla birlikte, elektronik ve makine ekipmanları sektörlerinde, son çeyreklerle karşılaştırıldığında daha fazla büyük ölçekli iflas yaşandığı dikkat çekiyor. Tekstil ve tarım-gıda (agrifood) sektörlerinde de, daha sınırlı olsa da, artış gözlemlendi. 

Bölgesel detaylara bakıldığında, küresel toplam vakaya en fazla katkı sağlayan sektörlerin hepsi Batı Avrupa’da yer alıyor:

  • Hizmet (14 vaka)
  • Perakende (12 vaka)
  • İnşaat (9 vaka)

Asya'da, en fazla vaka inşaat sektöründe (5 vaka), ABD'de ise en çok iflas hizmet (7 vaka) ve perakende (5 vaka) sektörlerinde gerçekleşti. 1 milyar Euro üzerinde ciroya sahip şirketlerdeki iflaslar sınırlı kaldı: İlk çeyrekte yalnızca 3 yeni vaka görüldü. Bu sayı, önceki üç çeyrekte sırasıyla 11, 12 ve 9’du.

Son dört çeyrek bir arada değerlendirildiğinde, otomotiv sektörü, toplamda 32 vaka ve ortalama 786 milyon Euro ciro ile en yüksek iflas şiddetine sahip oldu.

Bu durumun en büyük nedeni, Çin merkezli Grand Automotive Services Co. Ltd şirketinin iflasıydı.
Otomotivi sırasıyla şu sektörler izledi:

  • Kâğıt (8 vaka, ort. 680 milyon €)
  • Perakende (71 vaka, ort. 598 milyon €)
  • Ulaşım ekipmanları (20 vaka, ort. 511 milyon €)

Hizmet sektörü, iflas eden şirketlerin ortalama büyüklüğü açısından da öne çıkıyor. Ortalama iflas büyüklüğü 357 milyon Euro ile, küresel ortalama olan 388 milyon Euro’nun hemen altında kaldı.

Ludovic Subran
Allianz SE
Ana Boata
Allianz Trade
Maxime Darmet
Allianz Trade
Bjoern Griesbach
Allianz SE

Guillaume Dejean

Allianz Trade

Jasmin Gröschl
Allianz SE

Maxime Lemerle

Allianz Trade

Maddalena Martini
Allianz SE
Allianz Trade'in en yeni içeriklerini, alacak ve risk yönetimine yönelik ipucu derlemelerini, ekonomik araştırmalarını Ticaret Hattı'na abone olarak takip edebilir, güncellemeleri mail olarak alabilirsiniz. 

 

Allianz Trade, 40’tan fazla ülkede ticari iflasları değerlendirdiği tescilli Küresel İflas Endeksi (KİE) ile ödeme güçlüklerine yönelik araştırmalarda uzmanlık kazandı. Ticaret ve dijitalleşme alanlarında ve şirketlerin ve kamu politikalarının geleceğine yönelik (ulaşım, çevre, sosyal ve kamusal politikalar ve sigortacılık gibi) alanlarda da araştırmalar yapıyoruz.