Manşetlerde
ABD: Konut piyasası yeniden yükselişte ama perakende ve imalat sanayi zayıf
Ekim ayında perakende satışlarda aylık bazda yüzde 0,3 artış vardı ama yıllık olarak bakıldığında satışlardaki artış yüzde 4,1’den yüzde 3,1’e geriledi. Benzin satışları aylık bazda yüzde 1,1’lik keskin bir artış sergiledi ve otomotiv satışları da yüzde 0,5 arttı. Ancak, diğer başlıca kategorilerde belirgin düşüşler yaşandı ve bunun bir sonucu olarak benzin ve otomotiv dışındaki satışlarda artış sadece aylık yüzde 0,1 oldu. Diğer oynak kalemler de dışarıda bırakıldığında GSYH verisi için de girdi olan çekirdek satışlar, aylık sadece yüzde 0,3 arttı ve iki ay önce yüzde 5,1 olan yıllık artışı yüzde 4,2’ye geri çekti. Ayrı ayrı bakıldığında sanayi üretiminin GM grevinden etkilendiği ve aylık bazda yüzde 0,8, yıllık bazda da yüzde 1,1 azaldığı görülüyor. İmalat sanayi alt bileşeni aylık bazda yüzde 0,5 ve yıllık bazda yüzde 1,5 geriledi ve GM grevinin etkileri dışarıda bırakılsa bile imalat sanayii üretimindeki düşüş aylık yüzde 0,1 ve yıllık yüzde 0,6 oldu. İmalat sanayiinin 19 alt sektöründen 14’ünde üretimde yıllık bazda düşüş vardı. İmalat sanayinde daralma net olarak devam ediyor. Ancak, konut piyasası yeniden yükselişte. Ekim ayında konut başlangıçları ve izinleri sırasıyla aylık yüzde 3,8 ve yüzde 5’lik keskin artışlar kaydetti. Bu sektörlere ait veriler oynak ama üç aylık eğilim yıllık olarak başlangıç ve izinlerin de sırasıyla yüzde 6,1 ve yüzde 11,5 arttığına işaret ediyor. İzinlere bakıldığında son 12 yılın en yüksek seviyelerini görmek mümkün. Konut üreticilerinin anketinde endeks bir puan gerilemiş olsa bile 70 seviyesiyle net bir şekilde büyüme alanı olan 50 puanın üzerinde.
Euro Bölgesi: İthal ikamesinden faydalanıyor
Eylül ayı verileri Çin’in, Ağustos ayında ABD’den yaptığı ithalattaki artışın sadece geçici olduğunu ve büyük ihtimalle Eylül ayında ABD’den yeni gümrük vergisi açıklamaları gelmesi ihtimaline karşı yapıldığını teyit ediyor. Genel olarak Eylül ayında Çin’in ABD’den ithalatı yıllık bazda yüzde 13 azalırken ABD’nin Çin’den ithalatı da yüzde 19 azaldı. Sene başından beri ortaya çıkan ihracat kaybı Çin için 50 milyar Euro ABD için ise 13 milyar Euro oldu. Avrupa bu durumdan ikame etkisi yoluyla faydalanıyor. Bölgenin ABD’ye olan ihracatında geçen seneki 18 milyar Euro ile karşılaştırıldığında, sene başından beri 35 milyar Euroluk artış var. Çin’in AB’den ithalatının ivmesi ise daha zayıf. Geçen sene, sene başından bu aya kadar olan artış 10 milyar Euro iken bu sene 8 milyar Euro oldu. Her ne kadar bu durum Avrupa’nın faydasına olsa da ABD, Çin ve AB arasında sene başından beri neredeyse 20 milyar Euroya ulaşan ticaret kaybını telafi etmeye yetmiyor. Genel olarak baktığımızda 2019 yılında küresel mal ve hizmet ticaretinin nominal olarak yüzde 1,7 azalmasını bekliyoruz çünkü USD güçlü kalmaya devam ediyor ve yüksek stok seviyelerine yönelik düzeltmeler de fiyatlar üzerinde aşağı yönde baskı oluşturuyor. Küresel ticaret hacminin büyümesi 2009 yılından beri görülen en düşük seviyede (yüzde 1,5) kalmaya devam edecektir.
Şili: Protestoların ilk etkileri görünüyor, belirsizlik devam ediyor
2019 yılının 3. çeyreğinde reel GSYH büyümesi çeyreklik bazda yüzde 0,7’yle ikinci çeyrekle aynı kaldı. Geçen senenin aynı çeyreğine göre ise yüzde 3,3’lük sağlam bir artış var. İyi haber 2. çeyrekteki yüzde 1,6’lık artış üzerine yüzde 2,9’luk büyüme ile ihracatın toparlanmış olması. Kötü haber ise 2. çeyrekte yüzde 3,2 artarken 3. çeyrekte yüzde 1,4 ile yatırımların yavaşlaması. Ayrıca, Eylül ayında madencilik dışı sektörlerde faaliyetler darbe aldı. Yine de çeyreklik veriler Ekim sonunda başladığı için henüz sosyal grevin izlerini pek taşımıyor. Ekim ayı için veriler bize protestoların ilk etkilerinin ipuçlarını veriyor. Öncelikle, tüketici güven endeksi son üç yılın en düşük seviyesinde. Bunu, Eylül ayına göre yüzde 26 azalan araç satışı verisi izliyor. Bu da yıllık olarak bakıldığında yüzde 24’lük düşüşle son dört yılın en ciddi gerilemesi demek. Tüketici ve sermaye mallarının ithalatında da belirgin düşüşler var. Son olarak, Şilili kanun yapıcıları anayasayı değiştirecek bir mekanizma konusunda anlaşmış ve devlet başkanı polis ihlallerini kınamış olsa da Şili pesosunun oynaklığı da halen azalmış değil. Kurdaki oynaklığın devam etmesi (Ekim ortasından beri USD’ye karşı yüzde 12 değer kaybı ve 1 USD karşılığı 800 CLP sınırının aşılması) anayasa içeriğine dair belirsizliklerin bir yansıması olarak algılanabilir. Ekim ve Kasım ayları için de ekonomik faaliyetlerin zayıf kalmaya devam etmesini bekliyoruz.
Hollanda: Genel yavaşlamaya karşı dirençli
Reel GSYH üçüncü çeyrekte yüzde 0,4 artarak diğer çeyreklerdeki performanslarla uyumlu hareket etti. Ancak, 3. çeyrekte büyüme aslen stoklar tarafından sürüklendi (yüzdelik bazda 0,3 puan) ve net ihracatın büyümeye hiç katkısı olmazken yurtiçi talep de zayıf kaldı. Kamu harcamaları çeyreklik bazda yüzde 0,5’e çıktı ve tüketici harcamalarının büyümesi çeyreklik bazda yüzde 0,2’ye geriledi. Toplam sabit sermaye oluşumu ise çeyreklik bazda yüzde 0,2 azaldı. Tüketici fiyatlarının beklenenden (3. çeyrekte yıllık yüzde 2,8) ve ücret artışlarından (3. çeyrekte yıllık yüzde 2,4) daha fazla artması hanehalkının genel olarak Şubat 2019’dan beri pesimist kalmalarına neden oldu. Ayrıca istihdam artışları da yavaşladı ve işsizlik oranı Eylül 201’da yüzde 4,4’e çıktı. Şirketlerin kapasite kullanım oranı uzun dönemli ortalamanın üzerinde kalmış olsa da küresel ticaretteki yavaşlama iş çevrelerinin beklentilerini ve yatırım kararlarını etkiliyor. İkici çeyrekte inşaat sektörü bir düzeltme sürecine girdi ve konut fiyatlarındaki artış 2018 yılı son çeyreğindeki yıllık yüzde 10 seviyelerinden aşağı gelmeye başladı. 2019 yılında yüzde 1,7 olan GSYH büyümesinin biraz daha yavaşlayarak 2020’de yüzde 1,4’e gerilemesini bekliyoruz.
Mercekteki Ülkeler
Kolombiya: 3. çeyrekte beklenenden iyi performans ama dış talebe dikkat
İlk çeyrekte çeyreklik bazda yüzde 0,9 artan reel GSYH 2. çeyrekte yüzde 1,3 olmuştu. Üçüncü çeyrekte ise yüzde 0,6’lık bir artışla yavaşlama görülüyor. Ancak, geçtiğimiz seneye göre karşılaştırıldığında büyüme yurtdışı talep sayesinde 2. çeyrekteki yüzde 3,4’ün üzerine yüzde 3,3’lük sağlam bir artış sergiledi. Özel tüketim harcamaları çeyreklik bazda yüzde 1,2, yıllık bazda yüzde 4,4 büyüdü ve yatırımlar çeyreklik bazda yüzde 2,8 arttı. Sektörler bakımından incelendiğinde büyümenin genele yayıldığı görülüyor. En iyi performans gösteren sektörlerin başında; perakende, finans ve hükümet hizmetleri geliyor. Sonuncusu, Ekim ayında gerçekleştirilecek yerel seçimler öncesinde kamu tarafında gerçekleştirilen yüksek harcamalara bağlanabilir. Kongrede henüz görüşmeleri devam eden vergi reformu da yatırım döngüsünün uzamasına yardımcı olabilir. Genel olarak bakıldığında 2020 yılı görünümü yavaşlama beklesek de pozitif kalmaya devam ediyor. Ancak, bu sonuçlar ihracatın çeyreklik bazda yüzde 1,2 azaldığı ya da ithalatın yüzde 1,9 arttığı gerçeğini saklamamalı. Bu da, hali hazırda zaten yüksek seviyede olan cari işlemler açığının (2. çeyrekte GSYH’nin yüzde 4,2’si kadar) daha da genişlemesi anlamına gelebilir ve finansman risklerini potansiyel olarak arttırabilir.
Macaristan: Para politikası kanadında bir değişiklik yok
Macaristan Para Politikası Kurulu, bu hafta gösterge faiz oranını (Mayıs 2016’dan beri yüzde 0,9 seviyesinde olan 3 aylık mevduat faizi) ve gecelik mevduat oranını (yüzde -0,05) sabit tuttu. Eylül ayında yüzde 2,8 olan manşet enflasyon Ekim ayında (tüketici fiyatları) yıllık yüzde 2,9’a çıktı. Ancak, Nisan ve Mayıs aylarındaki son 76 ayın en yüksek seviyesi olan yüzde 3,9’luk oranın altında kalmaya devam etti. Diğer yandan, çekirdek enflasyon Ekim ayında yüzde 4’e çıktı ve Eylül ayındaki yüzde 3,9’a göre artarak Mayıs ile aynı kaldı. Ancak, para kurulu dolaylı vergilerin buna yüzdelik bazda 0,3 puan katkıda bulunduğunu not etti. Kurul, ayrıca, “canlı yurtiçi talebin de enflasyonu körüklediğini” belirtti ama şimdilik aşırı ısınmaya dair endişeleri görmezlikten gelmeye devam edecek gibi. Macaristan’ın reel GSYH’si 3. çeyrekte yıllık yüzde 5 ile Orta ve Doğu Avrupa’daki diğer denklerinin çok üzerinde geldi. Aynı dönemde işsizlik oranı da yüzde 3,5’le tarihi olarak düşük seviyelerde kalmaya devam etti. Yine de her ne kadar petrol fiyatlarındaki dalgalanma nedeniyle oynaklıklar olması mümkün olsa da, ortalama manşet enflasyonun, 2020 yılı sonuna kadar para politikası kurulunun hedefi olan yüzde 3 yüzdelik bazda ±1 puan aralığının ortasına yakın kalmasını bekliyoruz.
Suudi Arabistan: Aramco fiyatlaması düşük ve tanıtım turu daraltıldı
Saudi Aramco’nun ilk halka arzı için yapılan değerlemelerde şirketin değeri 1,2-1,8 trilyon dolar arasında tespit ediliyor. Bu değer hükümetin beklentilerinin altında ama piyasalara göre gerçekçi. 1,5 trilyonluk bir değere ulaşılmasını mümkün görsek de bizce daha fazlasını görmek sürpriz olacak. Halka açılacak kısım da ilk başta söylenen yüzde 3 ve sonrasındaki yüzde 2 seviyesinden aşağı çekilerek yüzde 1,5’e indirildi. Uluslararası talebin zayıf kalmasından dolayı şirketin tanıtım (roadshow) kapsamını daralttığı söyleniyor. Küresel kurumların halka arza ilgisinin zayıf olması çok şaşırtıcı olmasa da ABD’nin yani dünyada en önemli yatırım kurumlarının tanıtım turundan çıkarılması oldukça şaşırtıcı. Her ne kadar başa baş üretim maliyeti düşük olsa da ve kar dağıtımı gibi koşullarla halka arz çekici kılınsa da ‘güven’ ve ‘yönetime’ yönelik bazı sorunlar mevcut. Buna ek olarak, kısa vade için petrol fiyatlarının görünümü de yapısal olarak çok daha az çekici. Beklediğimiz gibi, arza büyük ihtimalle yurtiçinden ve birkaç ulusal varlık fonundan talep olacaktır. Fiyatlama 5 Aralık’ta gerçekleşecek.
Malezya: Yavaş yavaş ivme kaybediyor
İkinci çeyrekte yıllık yüzde 4,9 olan reel GSYH büyümesi 3.çeyrekte yüzde 4,4’e gerileyerek yılın ilk üç çeyreği için ortalama yıllık büyümeyi yüzde 4,6’ya çekti. Üçüncü çeyrekte büyümenin ana sürükleyicisi fiyatlardaki artışın düşük olmasının da katkısıyla tüketici harcamaları oldu. 2. çeyrekte yıllık yüzde 7,8 artan tüketici harcamaları 3. çerekte de yüzde 7 arttı. Ekim ayında manşet enflasyon yıllık yüzde 1,1 ile Eylül ayında yakalanan son dört ayın en düşük seviyesini korumaya devam etti. Diğer yandan, kamu harcamaları 2. çeyrekteki yüzde 0,3’lük artışı takiben 3. çeyrekte yıllık yüzde 1’lik artış kaydetti. Sabit yatırımlardaki düşüş ise hızlanarak 2. çeyrekteki yüzde -0,6’nın ardından yüzde -3,7’ye çıktı. Aynı dönemde dış ticaret faaliyetleri, küresel ticari gerilimler nedeniyle daha da zayıfladı. Yine de, reel ithalatın ihracattan daha hızlı azalması sonucu net ihracatın 3. çeyrek büyümesine katkısı pozitif oldu. Reel ithalat 2. çeyrekte yıllık yüzde 2,1, 3. çeyrekte yüzde 3,3 azaldı, reel ihracat ise 2. çeyrekte yüzde 0,1 artarken 3. çeyrekte yüzde 1,4 azaldı. Üçüncü çeyrek verileri genel olarak beklentilerimizle örtüşüyor ve son çeyrekte de ekonomide biraz daha yavaşlama olmasını bekliyoruz. Bu doğrultuda, şimdilik, 2019 yılı için yüzde 4,3 olan yıllık GSYH büyüme tahminimizi saklı tutuyoruz